Kırışıklıklar
Kırışıklıklar, yaşlıların dünyasına içtenlikle eğilerek, yalnızlık, sadakat, hayaller, özlem ve çaresizlik gibi kavramları ele alan samimi bir hikâye anlatıyor.
Animasyon türünde beyazperdeye de uyarlanan ve başta Goya Ödülleri olmak üzere pek çok ödüle değer görülen Kırışıklıklar, rahatsızlıkları yüzünden geriye kalan ömürlerini bakımevinde geçirmek zorunda kalan bir grup yaşlı insanın günlük hayatından kesitler sunuyor.
20 yılı aşan banka müdürlüğü görevinin ardından Emilio, Alzheimer olduğu gerekçesiyle çocukları tarafından bir bakım evine gönderilir. Zihninin karanlık dehlizlerinde şimdiki zamanla geçmiş zaman arasında gelgitler yaşayan yaşlı adam, bir yandan yeni hayatına alışmaya, bir yandan da hastalığını kabullenmeye çalışmaktadır. Neyse ki oda arkadaşı Miguel vardır da gündelik yaşamı bir nebze olsun renk kazanır.
Bakımevleri kimilerine göre uzun ve yorucu bir yolun sonu, kimilerine göreyse yeni bir hayatın başlangıcı sayılır. Paco Roca, günümüz gençlerinin ebeveynlerine karşı tahammülsüzlüğünü eleştirdiği Kırışıklıklar’da, çocukları tarafından bakımevlerine yollanarak yalnızlığa teslim edilen çaresiz yaşlıların kimselerin konuşmaya, yazmaya, anlatmaya cesaret edemediği yaşam mücadelelerine ayna tutuyor. Öyle ki, her gün başka bir oyunla bakımevini birbirine katan Miguel’in, Doğu Ekspresi’yle İstanbul'a seyahat ettiğini zanneden Rosario’nun ya da Marslılar tarafından kaçırılmaktan korktuğu için hiçbir yere yalnız başına gidemeyen Carmen’in hem “tanıdık” hem de “bizden” hikâyeleri okurları kâh güldürüyor kâh hüzünlendiriyor.